İnternetteki ayak izlerinizdir dijital izleriniz. Ne zaman
nerede olduğunuzdan karakter analinize kadar bir çok konuda hakkınızda bilgi
sahibi olunmasına fayda sağlayacak bilgiler…
Her insan hem mahremiyetine düşkündür hem de ünlü olma içgüdüsüne
sahiptir ve aynı anda ikisine birden sahip olmak imkansızdır. Günümüz
teknolojisi dijital izlerinizi ortadan kaldırmanızın imkansızlaştırılmasına
odaklı olarak geliştirilmektedir. Devletler ve şirketlerin iş birliği
içerisinde yürüttükleri bu stratejiden hem devletler hem de ticari şirketler
karlı çıkmaktadırlar. Zararda olan ise sadece dünya toplumudur. İmkansız
kelimesi belki size biraz abartılı gelmiş olabilir aslında bu düşüncenizin
cevabı da evettir. Yani söylenen hem doğru hem de abartılıdır, bunu şöyle
açıklayım;
Söylenen doğrudur çünkü;
Kullandığınız tüm sosyal ağ hesaplarınızdaki tüm hareketleriniz kayıt altına
alınmaktalar, arama motorlarındaki aramalarınız, ilgi alanlarınız ve çok daha
fazlası. Ayrıca bazı komplo teorilerine göre internet kablosunun fişini
çekmeniz bile yetersiz, bilgisayar donanımınızdaki anakartınızın üzerindeki bir
çip üzerinden (gps cihazı gibi düşünebilirsiniz) bilgisayar açık olmasa dahi
fişi elektriğe takılı olduğu sürece bilgisayarınızın belleğindeki (ramlerdeki)
bilgilere uydular üzerinden erişebiliyorlar. Bilgisayarınız fişe takılı ve
kapalıyken ramdeki verilere erişebilen bir teknolojinin bilgisayarınız açıkken
erişebileceği verileri siz düşünün. Diyelim ki bilgisayar kullanmıyorsunuz ama
mutlaka bir cep telefonunuz vardır ve tabi ki de akıllı telefon
kullanmaktasınızdır. Zaten en büyük sebebi de tüm ihtiyaçlarınızı karşıladığı
ve bir bilgisayar ihtiyaç duymadığınızdır. Evet sizde böyle düşünüyorsanız
izlenmek için bir bilgisayar ihtiyacınız yok çünkü akıllı telefonunuzla
bilgisayarınızla verebileceğiniz bilgilerden çok daha fazlasını
sunuyorsunuz. Bildiğim kadarıyla sadece
birkaç çeşit akıllı telefon var, Windows Phone (Windows Mobile), Apple iPhone
(iOs), Android cihazlar (Google Android), Firefox Cihazlar (Firefox Os, tahminimce
android çatallaması) birde Symbian os kullanan eski cihazlar var. Nokia
firmasının Microsoft firması ile ilişkileri olgunlaştıktan ve satınalmalar
gerçekleştikten sonra Nokia daha önce üretmiş olduğu symbian telefonlara 2016
yılına kadar destek vereceğini açıklamıştı. Zaten symbian işletim sistemi
android ve ios işletim sistemlerinin olgunlaşması ve yaygınlaşması ile birlikte
hızla terkedilmeye başlanmıştı. Konumuza geri dönecek olur isek bir akıllı
telefonunuz var ve bir Microsoft hesabınız, Apple ID’niz, Google hesabınız ya
da Firefox hesabınız var demektir. Çünkü akıllı telefonların en büyük özelliği
onu etkin ve adam akıllı kullanabilmeniz için mutlaka cihaz tipine uygun bir
hesabınızın olması, yoksa oluşturulması ve o hesapla oturum açılması
gerektiğidir. Bazen bu hesaplar birden fazla olmak zorunda olabiliyorlar tabi
zorunda derken bir mecburiyet yok ama bin liranın üzerinde ücret ödediğiniz bir
cihazdan tam anlamıyla verim almak istemiyorsanız o ayrı. Mesela Samsung akıllı
telefonların çoğunda android için bir Google hesabınız ve Samsung uygulamaların
ve bu firmanın ürettiği cihazlara özel olan hizmet ve ayrıcalıklardan
faydalanabilmeniz için de bir Samsung Hesabınız olması gerekir. Bu hesaplar
sayesinde hayatınız kolaylaşır (!), telefon rehberinize her cihaz ve her yerden
erişim sağlarsınız, aldığınız notlar, önemli bilgileriniz hep güvendedir (!).
Çünkü artık telefonunuz cebinizdeyken denize girseniz bile bilgilerinizi
kaybettiğiniz için üzülmenize gerek yoktur çünkü o veriler güvenli (!) bir
yerde kayıt altındadırlar. İşte akıllı cihazlar ve kullandığınız bu hesaplar,
akıllı cihazlarınızda kullandığınız bilimum sosyal ve diğer uygulamalarda
kullandığınız hesaplar ve uygulamaların kendileri an ve an dijital izlerinizi
toplamaktadırlar. Çektiğiniz fotoğraflar, ses kayıtları, videolar, telefon
görüşmeleriniz ve çok daha fazlası. Ayrıca bilinmektedir ki polis teşkilatları
ve yasal – yasadışı çeşitli örgütler telefonunuz bir wifi (kablosuz) ağa bağlı
olmasa dahi telefonunuzun wifi aygıtı yada bluetooth aygıtı açık olduğu sürece
telefonunuzdaki tüm bilgilerle birlikte kopyalayabiliyor, eşleştirebiliyor ve
klon (ikiz) oluşturabiliyorlar. Dünyanın hemen her yerinde bu durumun farkında
olan suç örgütleri korunabilmek için akıllı telefonlar yerine eski tip hiçbir
özelliği olmayan telefonlardan edinip kullanmaya başladıkları bilinen ve yeni
olmayan bir haberdir. Birde bulut meselesi var ki zaten şimdiye kadar
anlattığım hemen her şey de aslında bulut denen sistemler üzerinden
işlemekteler ama burada bulut derken bulut depolamayı kastedeceğimi açıkça
belirteyim. Bulut depolama sistemleri günümüzde yaygın olarak kullanılan ve
harika (!) bir fikir olarak ortaya çıkmış projeler bütününün bir parçasıdır.
İşiniz için oluşturduğunuz belgeler (metin dosyaları, sunular ve excel
elektronik tablolar gibi), çektiğiniz fotoğraflar, notlarınız ve aklınıza
gelebilecek her türlü dijital dosyalarınızı saklayabileceğiniz (!) evrensel
depolama alanlarıdır. Başlıcaları Google Drive, Yandex Disk, iCloud, Dropbox ve
Mega’dır. Burada adını saymadığım pek çok bulut depolama hizmeti veren firma
vardır. Ayrıca Google Fotoğraflar, Flicker (Yahoo firmasına ait) gibi fotoğraf
ve video yedekleme hizmetleri de mevcuttur. Kullandığınız bulut depolama
uygulamalarınızı eşleştirmek istediğiniz klasörleri ayarladıktan sonra o
klasörlere atılan her dosyayı eş zamanlı olarak (internet bağlantınızın hızına
ve mobil verisi yani 3g gibi gsm firmasının verdiği hizmetin kullanılmaması,
sadece wifi gibi ayarlara göre değişiklik gösterebilir) dosyalarınız bulut
alanına hızla kopyalanır. Erişim izni verilmiş birden fazla kullanıcı var ise
kolayca paylaşılabilir, erişim izni olan kullanıcılar tarafından metin
belgeleri ve elektronik tablolar üzerinde eş zamanlı çalışmalar yapılabilir.
Gps özelliği olan cihazlarda birçok kolaylıktan (!) faydalanırsınız ve bu
kolaylıklar için yine bazı uygulamalar kurmanız gerekir. Zaten uygulama
üreticileri sizin hayatınızı kolaylaştırmak (!) için çalışmaktadırlar. Eşinizin
veya çocuğunuzun anlık olarak nerede olduklarını görebileceğiniz, hareketlerini
izleyebileceğiniz, günlük hareketlerini rapor olarak alıp inceleyebileceğiniz
ücretsiz uygulamalar mevcuttur. Hatta uygulamaya bile ihtiyacınız olmadan
Google hesabınızla bunu kolayca takip edebilirsiniz de. Eğer android cihaz
kullanıyor ve bir Google hesabınız varsa
https://maps.google.com/locationhistory
adresine girmeniz yeterlidir. Bu adreste istediğiniz tarihteki hareketlerinizi
harita üzerinde görebilirsiniz fakat bu hizmet üzerinden izleyebileceğiniz gps
izinizin sadece cihazınızın gps aygıtı etkinken tutulduğunu unutmamalısınız.
Apple ve diğer üreticilerin de buna benzer hizmetleri mevcuttur, internette
biraz araştırma yaparak ulaşabileceğinizden eminim. Tabi şimdiye kadar gps ve
bu aygıtı kullanabilen uygulamalardan, bunların yalnızca gps aygıtı açıkken
kullanılabileceğinden bahsettik. Gps aygıtınız kapalıyken verilerin
toplanmadığından vs. bahsettik çünkü kamuya açık uygulamaların yasal
zorunlulukları karşılamak gibi sorumlulukları ve tercihe göre kapatılabilmeleri
gibi gereklilikleri var ki bu durum da sadece toplumları avutmak ve biraz da
para kazanmak için ortaya çıkarılmıştır. Ancak gerçek şudur ki devletler,
devletlerin çeşitli kurumları, ticari şirketler ve yasadışı örgütler çok daha
farklı yazılımlar kullanmakta ve lokasyon verilerinize ulaşmak yada elde etmek
için aygıtınızda gps aygıtının açık olmasını bırakın var olmasına bile ihtiyaç
duymamaktalar. Lokasyonunuz hakkında bilgi sahibi olmak için sadece
kullandığınız gsm operatörünün gsm ağı ve uyduları bile yeterlidir. Daha fazla
seçenek sadece analizde daha isabetli sonuçlar için gereklidir. Yani varsayım
olarak gsm ağı lokasyon belirleme ve izlemede 10 m. Yanılgı payına sahipse gps
sistemi belki 6 m. yada 7 m. Yanılgıya sahip olabilir ama hem gsm hem de gps
verilerine birden sahipseniz 1 m.’nin altında bir doğruluk oranına
erişebilirsiniz.
Dünya üzerinde burada sıraladığım yöntemleri ve burada
yazamadığım daha bir çok yöntemi kullanarak tüm verilerinize erişip, onları
analiz ederek hakkınızdaki her türlü bilgiye erişebiliyorlar.
Alışkanlıklarınızı, eğilimlerinizi, psikolojinizi, ilişkilerinizi ve olağan
tepkilerinizi biliyor ve öngörüyorlar. Bunları kendi amaçları, çıkarları için
kullanıyorlar ve evet bunların her kelimesi gerçek.
Devletler ve onları yöneten seçilmişler devlet çıkarlarına
dayanarak devlet ve kendi çıkarları için bu teknolojilerin bu haliyle
üretilmesine izin veriyorlar. Tabi buna izin veriyorlar falan derken ülkemizden
bahsetmiyorum çünkü bir şeyin üretilmesine izin vermek için onu üretebiliyor
olmak lazımdır fakat bizimki gibi üçüncü dünya ülkeleri de kullanılmalarından
faydalanmaya çalışıyorlar. Aslında hiçbir şeyin gizli kalmadığını bilmelerine
rağmen yaptıklarının gizli kalabileceğine inanmaları da çok ilginç değil mi?
Devlet yöneticilerinin bu zaafları sayesinde yeni dünya düzeninin bu
nimetlerinden en fazla bu teknolojileri üretenler çıkar sağlasalar da yasadışı
örgütler ve çeşitli yapılar da kendilerine düşen paylardan nasiplerini
alıyorlar.